Go to http://www.johannes-angermuller.net


Johannes Angermuller (2017): Neden Fransa'da Postyapisalcilik Yok. Ankara: Heretik Basin Yayin.

Frans?z entelektüel alan?n?n, bilhassa, ?kinci Dünya Sava?? sonras? özgün politik ve toplumsal ko?ullar?na odaklanan ve bu alanda üretilmi? fikri ürünler ve üreticiler aras?ndaki ili?kileri tarihsel ba?lam?na oturtarak tart??maya açan bu çal??ma pek çok aç?dan ezber bozucu bir çal??ma olma özelli?ini uzun y?llar koruyacak gibi görünüyor. Angermuller’in çal??mas?n? s?ra d??? yapan en önemli husus ise seçti?i ara?t?rma nesnesinden ziyade ara?t?rd??? nesneye olan yakla??m?nda gizli. Frans?z sosyolog Pierre Bourdieu’nün alan kuram?n? arkas?na alan yazar, bilhassa dünyan?n ?ngilizce konu?ulan ülkelerindeki muhtelif akademik ve entelektüel tart??malarda s?kl?kla “post-yap?salc?l?k” olarak adland?r?lan olguyu mercek alt?na al?rken bizi “Kuram”?n do?du?u topraklara, onun tarihsel ve toplumsal ba?lam?na geri götürüyor. Fakat daha da önemlisi, belki de ?imdiye de?in kimsenin sormay? akl?na getirmedi?i ?u ezber bozucu soruya yan?t ar?yor: Neden Fransa’da post-yap?salc?l?k yok?
?a??rt?c?! Evet, ama Foucault, Deleuze, Derrida gibi Frans?z dü?ünürleri dünyan?n pek çok ülkesinde (ABD, Almanya, ?ngiltere, Japonya, Kanada, Türkiye) “post-yap?salc?l???n” temsilcileri olarak ele al?n?rken çal??malar?n? meydana getirdikleri Fransa’da böyle bir kullan?m söz konusu de?ildir. B?rak?n Foucault ve Derrida gibi ayr?ks? iki figürün ortak bir etiket alt?nda toplanmas?n?, “bu yüzy?l Deleuzecü bir yüzy?l olacak” derken arkada??n? onurland?ran Foucault ile Deleuze e?le?mesi bile Alain Badiou’nün yerinde tespitiyle felsefi aç?dan oldukça “kof bir e?le?tirme”dir. Peki, nas?l oluyor da Foucault, Deleuze ve Derrida’n?n yan? s?ra Barthes, Irigaray, Kristeva ve Lyotard gibi isimler Fransa’da belirli bir dönemin, özellikle 1970’lerin, tekil kuramc?lar? olarak görülürken uluslararas? tart??malarda tutarl? bir entelektüel grubun veyahut hareketin temsilcileri olarak nitelendirildiler? Soruyu ba?ka bir ?ekilde soracak olursak, bilhassa Kuzey Amerikal? akademisyenler bahsi geçen Frans?z kuramc?lar?n fikirlerini ithal etmek için neden bu denli çaba sarf ettiler
Elbette bu soruya verilebilecek tek bir yan?t yok ve ben burada yer müsaade etmedi?i için i?in biraz da kolay?na kaçarak, Pierre Bourdieu’nün “Te Social Conditions of the International Circulation of Ideas” (Fikirlerin Uluslararas? Dola??m?n?n Toplumsal Ko?ullar?) adl? makalesinden hareketle birkaç tespite yer vermek ile yetinece?im:
Metinler, Bourdieu’nün terminolojisini kullanacak olursak (fikri) ürünler, ço?u zaman ba?lamlar?ndan kopuk bir biçimde dola??ma girerler, yani üretildikleri alandan ziyade, al?mland?klar? alan?n yap?s?yla uyum içinde yeniden yorumlan?rlar; bu da kaç?n?lmaz olarak olumlu ya da olumsuz sonuçlar? olan yanl?? anlamalara neden olur ki kan?mca, “post yap?salc?l?k” özelinde olan tam da budur.
Metinleri ke?feden ve amiyane bir tabir ile onlar? ithal eden “giri?imcilerin” bu ithalattan sembolik sermayeye tahvil ettikleri özel bir ç?karlar? söz konusudur ki “giri?imciler”, ithal ettikleri fikri ürünlerin veyahut üreticilerin (dü?ünürlerin) iç piyasada da bizatihi distribütörlü?üne ve hatta mümesilli?ine soyunurlar.
Yabanc? yazarlar?n, ithal edildikleri ülkede genellikle araçsal bir kullan?m? söz konusu olur ve kendi ülkelerinde muhtemelen reddedecekleri kimi amaçlara ithal edildikleri ülkede hizmet etmeye zorlan?rlar. (Bourdieu’ye göre, bu noktada, söz gelimi, Heidegger’in Frans?zlarca al?mlanmas?, Sartre’a atfedilen pek çok önemli fikrin hâlihaz?rda Heidegger’de mevcut oldu?unu gösterme kayg?s?n?n bir sonucudur.)
Angermuller’in, her ne kadar yukarda ad? geçen kuramc?lar?n ürünlerinin al?mland?klar? ülkelerdeki toplumsal ve tarihsel arka plan? tasvir etmeye gayret etti?i görülse de as?l hedefinin bu fikri ürünlerin uluslararas? dola??m?n?n sosyolojisinden ziyade, Frans?z entelektüel alan? özelinde bu alan?n içtimai sosyolojisini yapmak oldu?u söylenebilir ve bunu yapmakta oldukça marifetli oldu?unu söylemeliyim. Yazar vadetti?i üzere “yap?salc?l??a ve post-yap?salc?l??a dair entelektüel söylemlerin ortaya ç?km?? oldu?u sosyal ve tarihsel ko?ullar? incelerken” gerçekten de “belirli metinlerin istikrars?z ve asimetrik dola??mlar?ndan kaynaklanan ho?nutsuzlu?a” çarp?c? bir yan?t veriyor. Laf? fazla uzatmayal?m! Sizi post-yap?salc?l???n ne oldu?u ve belki de ne olmad???na dair nitelikli bir çal??ma bekliyor.

Gürhan Özpolat